Hamiyanı Bacı Komisyonu Seminerleri

Bu yarıyılda birbirinden değerli konuklarla beş verimli seminer gerçekleştirdik. İlk misafirimiz Barbaros Ceylan abimizdi. Üniversite mezuniyetimizin ardından, geçmişte olduğumuzdan çok daha farklı bir yoğunluk içinde olacağımız hayatın başka bir boyutu olan meslek hayatını anlattı. Bu hayatta bir şeyleri alacağımızı, satacağımızı, üreteceğimizi, tüketeceğimizi, araştırıp inceleyeceğimizi, pazarlayacağımızı, yani mesleğimizi icra ederken, varoluşun şartlarını değiştirip dönüştüreceğimizi ve bu değiştirip dönüştürme işini ne kadar insanca, insanın haysiyet ve şerefine -eşref-i mahlûkat- olabilme davasına uygun olarak yaptığımızdan hesaba çekileceğimizi anlattı. Yalan, tembellik, gurur, kibir, enaniyet, kıskançlık, haset, cimrilik, öfke, nefret, korku ve korkutma, kölelik,  bana dokunmayan yılan bin yaşasın ile hülâsa, insan olmakla, insan kalmakla imtihan edileceğimizi söyledi.

İkinci konuğumuz Kadir Yıldırım ise tarihsel gelişimle İslam toplumlarında çalışan kadın, Doğu-Batı sentezi ile toplumda oluşan refleks, unutturulanlar ve Müslüman kadına dayatılanlar başlıklı konulara değinerek Geçmişten Günümüze Kadın konusunu işledi.

Kendini Tanıma konusuyla üçüncü misafirimiz Reşat Atalar Beyefendi idi. Kelimelerin enerjilerinden bahsetti. Sonra “Bugün bir kova doldurdunuz mu?” dedi. Hepimizin görünmeyen kovaları olduğunu ve her gün bu kovaları doldurup boşalttığımızı söyleyip, acaba kova doldurucu musunuz kova boşaltıcı mısınız? diye ekledi. Çünkü maalesef ki çağımızın öne çıkarılmaya çalışılan değerlerinin; özgüven, cesaret, zeka, başarı vs. olmaya başladığını, oysaki içinde ahlak, dürüstlük, saygı gibi özellikleri barındırmayan bir özgüvenin, cesaretin, zekanın ve başarının bizleri ürkütmesi gerektiğini söyledi. “Empati, saygı, doğruluk, dürüstlük, paylaşım ve yardım gibi erdemlerin öne çıkmasını sağlayın. Kova boşaltıcılardan olmayın çocuklar!” diyerek hepimizi gülümsetti.

1 2