Keşif ve İnovasyon Kulübü Nisan Ayı oturumlarında “Kaşifin DNA’sını” incelemeye devam ettik. “Sorgulama” ve Fikirsel İstişare” konularını ve “Gözlemleme” konusunu Mustafa Özkan aktardı. İçeriğinde uygulamalar bulunan bu derslerin yanı sıra Nisan ayında bir toplantı tümüyle uygulamalara ayrıldı. Bu ay soru sormayı, gözlem yapmayı ve bir sürü elmanın içerisinde kendi elmamızı bulabilmeyi öğrendik. Gelecek ay Kaşifin DNA’sının son özelliğini ve beyinin anatomisine ele alacağız.
Şefkat Halkası Vefa Halkası 18 Nisan cumartesi günü kıyasıya bir mücadeleli bir maçta buluştu. Karma kurulan 4 takımdan oluşan 2 maçı kazananları tabikide kardeşlik,dostluk oldu.
BİM CFO’su Haluk Dortluoğlu mart ayının son haftası FMK’nın konuğu oldu. Büyük ölçüde halka açık olan ve yabancı yatırımcı çeken BİM’in performans oranını gösteren piyasa değeri/yatırımlarının dünyadaki muadillerine göre çok yüksek olduğunu belirten Haluk Bey, gıda perakende pazarı sektöründe Türkiye’de ilk sırada olduklarını ifade etti. Haluk Bey, bu başarıyı öngörülebilir, şeffaf ve istikrarlı olmanın sonucu olduğunu ifade etti. Yıllık faiz ve vergi öncesi kar oranlarını yıllar boyu belirli bir oranda sabit tutarak istikrarı sağladıklarını ve yatırımcılarına güven verdiklerini belirtti. Diğer taraftan şirketin başarısının sadece rakamlardan meydana gelmediğini, küresel yeknesaklığın, aynı dili konuşmanın da şirket için çok önemli olduğunu özellikle basit/yalın olmanın verimliliği artıracağını iletti. FMK öğrencileri için çalışma hayatı kapsamında da çok değerli tavsiyelerde bulunan Haluk Dortluoğlu, iddialı olunması gerektiğini ancak gerçekçi de olunması gerektiğini, belirli kişilerin menfaatinin değil organizasyonun bir bütün olarak menfaatinin gözetilmesi gerektiğini belirtti. Diğer taraftan şirketlerde motivasyonu düşüren en büyük etmenin adaletsizlik olduğunu; ücretlendirmede, iş yükünde, sosyal haklarda ve çalışma ortamında çalışanlar arası adaletin gözetilmesi gerektiğini belirterek ancak adaletli bir yaklaşım sergilenen şirketlerde çalışanların kendini iyi hissedeceğini; hem özel hayatında hem iş hayatında daha verimli, başarılı ve mutlu olacağını söyledi.
Ömer Emeç, Emre Çiçek ve İTÜ Araştırma Görevlisi Gökhan Övenç akademik kariyerin farklı yönlerini irdeleyip, bu konuda FMK öğrencilerinin sorularını yanıtladılar. Akademik kariyerin çalışana yönelik güçlü yönlerini; esnek çalışma saatleri, kıyafet özgürlüğü, öğrencilerle bir arada olmanın getirdiği dinamik çalışma ortamı, sürekli yeni şeyler öğrenme, özel sektör ile de beraber çalışabilme olarak belirttiler. Bununla birlikte, yetkin olabilinceye kadar yüksek sabır ve azim gerekliliği, doktor oluncaya kadar sözleşmeli çalışan olma, hafta sonunu da kapsayan sınav görevlendirmeleri gibi konuların da ayrıca değerlendirilmesi gerektiğini söylediler. Akademik kariyere başlamak için not ortalamasının önemine dikkat çekip, girilmesi gereken Türkiye için ALES, YDS; yurtdışı için GMAT, GRE ve TOEFL sınavlarının üzerinde durdular. Toplantının sonunda konuşmacılar kendi akademik kariyerlerinin nasıl şekillendiği konusunda bilgi verdiler.
Bireysel Finansal Sertifikalar Emre Çiçek tarafından tanıtıldı. Uluslar arası alanda geçerliliği bulunan bireysel sertifikaları edinmenin kişiyi dünyaya entegre hale getireceği, dünyaca kabul gören sertifikaların kartvizite yazıldığını, sahiplerine özel avantajlar kazandırdığı belirtildi. Türkiye’de geçerli olan sertifikalara da değinen Emre Çiçek, SMMM, YMM ve SPK lisanslarının finans alanında belirli birimler için oldukça önemli olduğunu, sertifikaların çalışma hayatında ehliyet rolü üstlendiğini ifade etti. Konuşmanın sonunda bireysel finansal sertifikalar öğrencilere sunulmak için paylaştırıldı.
Hazırlanan sunumlar ile sertifikalar konusunda bilgi edinecek olan FMK öğrencileri, hazırlayacakları ve yapacakları sunumda sunuş yeteneklerini de geliştireceklerdir.
Özellikle girişimciliğin ön plana çıktığı son yıllarda, FMK’ da 1 haftasını girişimciliğe ve girişimcilik finansmanına ayırdı. Kendini güncel ekonomi konusunda bilgi ve fikir sahibi, kendi internet şirketini kurmak isteyen girişimcilerle; şirketleri, yatırımcıları ve profesyonelleri bir araya getirmeyi amaçlayan pazar yeri olarak tanımlayan Etohum’un yöneticilerinden Lokman Ökten, girişimcinin dünyasında hangi projelerin yatırım çektiğinden, inovatif fikirlerin yaşam süresinden ve bir girişimcinin geçmesi gereken yollardan bahsetti. Kendisinin de girişimci olduğunu belirten Lokman Ökten, başarısızlıkla sonuçlansa bile kazanılan tecrübenin önemini ortaya koyarken kendi hayatından örnekler verdi. Girişimcinin yatırımcı ile var olduğunu belirten Lokman Ökten, yatırımcıların da kendi içlerinde “accelerator”, angel investor”, “venture capital” olarak ayrıldıklarını, bu ayrımı girişimciye maddi ve manevi destek olma miktarının belirlediğini, Etohum’un ise “accelerator” olduğunu ifade etti. Yatırım kararı parametrelerine de değindiği konuşmasında, projede pazar büyüklüğü, rakipler, gelir modeli gibi parametrelerin net karın önüne geçtiğini ifade etti.
Kubbe halkası olarak bu ay bowling aktivitesi yaptık kardeşlerimizle. Cumartesi günü tüm kardeş öğrencilerimiz ve halka ekibiyle Mecidiyeköy’de buluştuk. Kızlar ve erkekler iki grup kendi aralarında turnuva yaptılar. Kızlar grubunun şampiyonu lise 1 . sınıftaki Fidan ,erkekler grubunun şampiyonu ise abileri Hamza oldu. Herkes çok eğlendi. Güzel bir bahar havasında iyi vakit geçirdik. Sonrasında, erkekler masa tenisi ve langırt gibi oyunlarda kendilerini denediler. Çoğu için tüm oyunların ilk olduğunu öğrendik. Bir dahaki sefere , bir hayırseverlik faaliyeti ve halı saha konusunda anlaştık. Sonrasında kısa bir toplantı yaptık. Hamza ve Suriye’den gelmiş olan Miyase yeniydiler. Onlar da kendilerini tanıttılar. Neşeli bir tanışma toplantısı oldu. Böylece, yarım saatlik bir toplantı akabinde ve herkesin durumunu öğrenerek çocukları servislerine bindirdik. Biz büyükleri de ayrılıp evlerimize döndük. Bu arada , organizasyondaki emekleri için Seda’ya da bol bol teşekkür ettik. Toplantı ve diğer oyunların resimleri olmasa da , bowlingten birkaç resim paylaşalım dedik.
Selam halkası olarak bu ay sosyal organizasyonumuzda üç boyutlu yazıcı atölyesini ziyaret ettik. 3dörtgen isimli firmaya ait teknoloji kafesi ve uygulama atölyesinde arkadaşlarımızla geleceğin teknolojisini öğrenme fırsatı bulduk. Bu amaçla yazıcıların kullanım alanları, çalışma şekilleri, fonksiyonları hakkında bilgi aldık. Atölyede üretilmiş olan ürünleri inceleme fırsatımız oldu. Kardeşlerimizle 3 boyutlu yazıcı kalemiyle değişik şekiller yaptık. Etkinliğin en önemli safhası da kardeşlerimize parçalanmış olarak gelen bir yazıcıyı, onlarla beraber monte ettik. Monte ettiğimiz yazıcıdan da hazırladığımız tasarımın çıktısını aldık. Bu sayede kardeşlerimiz uçtan uca bir üç boyutlu yazıcı deneyimi edinme fırsatı yakaladılar.
Cihannüma Halkası olarak ilk sosyal faaliyet programımızı 28 Mart Cumartesi günü gerçekleştirdik. Sabah erkenden kardeşlerimiz ve Sultangazi Anadolu İmam Hatip Lisesi’nden öğretmenlerimizle birlikte Gayrettepe Metro İstasyonu’nda buluştuk ve Karanlıkta Diyalog etkinliğine katıldık. 1.600 metrekarelik ışıksız bir alanda, görme engelli rehberlerimizin eşliğinde 90 dakikalık bir keşfe çıktık. Parkta oturup etraftaki sesleri tanıyarak, caddede karşıdan karşıya geçerek, manava giderek, vapura ve tramvaya binerek bir görme engellinin neler yaşadığını hissetmeye çalıştık. Yaşadığımız bu 90 dakika yalnızca görme engellilerle empati kurmamızı değil, bize lütfedilen nimetlere şükretmemizi ve halkadaki kardeşlerimizle birbirimize daha da güvenmemizi sağladı. Etkinliğin ardından bir restorana giderek kardeşlerimizle hem etkinliğe dair hem de kişisel uğraşlarıyla ilgili sohbet ettik. Hepimiz için dolu dolu geçen bir günün ardından bir sonraki programda buluşmak üzere ayrıldık.
